Yenileme projelerinin konusu olmuş evlerin en güzel tarafları, mimarisiyle, tarzıyla ve sıcaklığıyla geçmiş dönemdeki yaşanmışlıkların izlerini taşımalarıdır. Bu yönleriyle aslında bu evler yeniden hayata dönmüş sayılabilirler. Elbette her şeyiyle yeni ve tamamen sahibinin istediğine göre biçimlendirilmiş bir evin de içinde yaşayanlar üzerinde pozitif bir etkisi olacaktır. Ama yenilenmiş evler çok daha yoğun bir tatmin duygusu yaratırlar. Bu yazımızda rüstik tarzıyla dikkatleri üzerine çeken ve ilginç bir yenileme macerası yaşamış bir evi inceliyoruz. Ateş tuğlası ve ahşabın zarif buluşmasıyla karakterize olan bu harika kır evi, aynı zamanda düşük bütçeyle yenilemenin nasıl yapılabileceğine dair ciddi dersler taşıyor.
Bu evin en dikkat çekici özelliklerinden biri son derece sıcak bir atmosfere sahip olması. Canlı ve parlak renklerin bolca kullanıldığı evin iç dizaynı da yeniden hayata döndürülmesinin neşesini ve coşkusunu çok güzel biçimde yansıtmayı başarıyor.
Evin yapıldığı dönemdeki ana malzemesi kırmızı ateş tuğlası olmasına rağmen yenileme projesinde buna ek olarak farklı malzemeler de kullanılmış. Bunlardan biri parlak turkuaz rengiyle de dikkat çeken bir konteynır. Ön cepheyi dört dilimli bir kare olarak düşünürsek, bu dilimlerden birini kaplayan konteynır oldukça çarpıcı bir görüntü oluşmasını temin ediyor diyebiliriz.
Son dönemin trendlerinden biri olan mutfak barları bu eve de girmiş. Ama bir farkla. Burada evin eski halindeki yapısal malzemelerden yararlanıldığını görüyoruz. Kuşkusuz o dönemde mutfak barları henüz moda olmamıştı. Ama yeni döneme çok başarılı bir şekilde uyarlanmış. Onu çevreleyen ilham verici detaylar ve aksesuarlar da mutfağı bir kat daha güzelleştiriyor.
Loft mimarisini de andıran bu mini asma kat, bütünüyle yatak odası olarak tasarlanmış. Alt bölümünde ise bir başka dinlenme alanı bulunuyor. Fazla büyük olmayan ve iç hacim sıkıntısının çekilebileceği bir evde yeni yerler kazanmak için oldukça başarılı bir çözüm olarak asma kat fikri dikkat çekiyor.
Asma katta bulunan yatak odasının bir duvarında tuğla, diğerinde ise ahşap olduğunu görüyoruz. Ve bu iki duvarın kesiştiği noktada iki tarafa doğru uzanan ince uzun yapıda bir pencere konumlandırılmış. Bu sayede yatak odasının gün ışığından başarıyla yararlanması sağlanmış. Karmaşık ve kaotik bir görüntü ortaya çıksa da güzelliğine diyecek bir söz yok.
Çocuk odasında yatak doğrudan zemine yerleştirilmiş. Minik bir kızılderili çadırının en dikkat çekici aksesuar olduğu oda, minimal ama eğlenceli tarzıyla hiç şüphesiz çocukların ilgisini çekecek türden.
Geniş penceresi ve oldukça küçük lavabosuyla ezber bozan bir tarz ortaya koyan banyo, düşük bütçe ve yaratıcı fikirlerin birleşiminden nasıl başarılı sonuçlar ortaya çıkabileceğine dair ciddi ipuçları taşıyor.
Bu şirin evin en önemli özelliklerinden bir tanesi de her köşesinde birbirinden ilginç aksesuarların bulunması. Ahşap merdivenin hemen yanındaki duvarda, bakır işçiliğinin oldukça iddialı bir örneğini görmek mümkün. Merdivenin sonunda ise demir bir platforma dizilmiş ve muhtemelen antika olan bir dizi eski yemek kabı görünüyor.
Yatak odası olarak tasarlanmış asma katın altındaki dinlenme alanı, her şeyiyle özel olarak hazırlanmış bir keyif ortamı gibi adeta. Basit bir kanepe yerine yatak benzeri geniş bir sedirin tercih edilmiş olması da buna işaret olarak görülebilir.
Sıcaklığı ve tarzıyla dikkat çeken bu evin en önemli yönlerinden biri de kullanılan malzemelerin çok önemli bir kısmının geri dönüştürülmüş olması. Yapısal olarak sağlam olan her şeyin kullanılabileceği bir alan vardır felsefesiyle pek çok farklı malzemenin bir araya geldiği evin toplamda yarattığı anlayış, tam anlamıyla çevre dostu bir mimariyi temsil ediyor.